Pazar, Haziran 02, 2013

territorial behavior ve PFC

Düşünüyorum da bu İBBB olduğu zaman da tutturmuştu Taksim'e cami diye. O zaman da olay olmuştu. Bu günlerde yaşanan olayların daha hafif formu o donemde de yaşanmıştı ama göstericilere kimse müdahele etmemişti. O günden bu yana kardeşimizin camiyle, minareyle ve çeşitli kullanımlarıyla ilgili takıntısını sık sık dile getirdiğini biliyoruz. Bu takıntı gördüğümüz gibi hala devam ediyor ve farklı formlar da alıyor. Cami, Köprü, AVM... Dikeyim de dikeyim. Bu bana biraz köpeklerin kendi alanlarını belirlemek için sağa sola işemelerini hatırlatıyor. "Buralar benim lan!, dokunanı yakarım..." demesinin bir yolu sanki bu. Yok estetikmiş, yok kullanımmış, yok çevreymiş hiçbirşeye saygısı yok. Bu olaylar bir birikimin sonu. Önce iktidara gelir gelmez tezkere krizi patladı. Tezkere çıkmayınca küplere bindi. Dürtlerini kontrol etmekte zorlandığı için küplere her binişi de açık seçik görülüyor. Possible PFC deficit, difficulties in inhibition. Dilini de öfkesini de hala tutamıyor. Karizman çiziliyo güzelim benim.
Anamızı da alıp gitmemizi söyledi ama ben anamı alıp gidemem, birincisi anam gelmez, ben de gitmem. Burası benim, babamın, babaannemin doğmuş olduğu şehir. Babamın mezarının bulunduğu şehir. Tarihini, güzelliğini ondan çok ben biliyorum, cefasını da ondan çok ben çekiyorum. Sonra geçen yıl ortaya attığı bir sürü ipe sapa gelmez şey oldu. Bunlar kanıma dokundu. Yok efendim sezeryan cinayetmiş. 12 saat doğum sancısı ve ardından 3.5 saatlik doğum sürecinde Yamaç çıkamayınca ben de cinayet işlemek zorunda kaldım. Bunların gölgesinde 4+4'ü geçirdi tekme tokatla. Bu da bana dokunuyor. Birincisi bu alanda çalışan bir insan olarak böyle bir kararın çocukların fazdasına olduğunu destekleyecek herhangi bir billimsel bulgu olduğunu düşünmüyorum. Tepeden inme "bunlar 60 aylık okula başlasınlar" kararıyla geçtiğimiz yıl bir çok gariban erkenden okula başladı, büyük sınıflar saat sabah 6.50'de ders başı yapıyorlar vs. Bu kişisel olarak da etkiliyor bizi. Yamaç Temmuzda 60 aylık oluyor. GÖNDERMEM. Sansür, hayvan itlafı, 3-5 çocuk... (Bunları da gündem saptırmak için ara ara tükürdü ortalığa) Bir de ergenekon olayı var. Aslında var değil yok. 12 eylül 2010 referandumunun "darbecilerle hesaplaşma" diye yutturulması var. Kimse istememesine karşı geçen çarşamba temelleri atılan "bogazımıza takılan üçüncü inci" var. Bu incinin adından bahsetmeme bile gerek yok. Şimdiye kadar kendi aramızda konuştuk, dışarıya "Ensesine vur, ekmeğini al" izlenimi verdik. Bu kadar yeter.

Çapulcu Winston Smith

3 yorum:

hekimsel dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
hekimsel dedi ki...

yürü be dostum

Ayse Altan dedi ki...

Silivriye gelirsiniz artık elinizde donla, havluyla