Cuma, Haziran 14, 2013

Güvende hissetmiyorum ve şuursuz proce ve marjinaller

Bu olaylar başladığından beri herkes gibi ben de oldukça çelişkili duygular içindeyim. Bir tarafım kıpır kıpır, bir tarafım kara kara düşünüyor. Sonuçta herkeste olduğu gibi bende de bir verimsizlik var. Sürekli haber kontrol ediyorum. Çözüm olacakmı, iyi bir çözüm çıkacak mı? herkes gibi ben de düşünüyorum. Bunları düşünürken kendini güvensiz hissettiğimin farkına vardım. Bu azıtırsa daha da, sesimizi yine duyuramazsak halimiz ne olur? Bizi koruyacak, kollayacak bir yapı yok.
Aslında sedece kendim, Yamaç, Arda, hatta annem için değil bu endişem, beslediğimiz büyüttüğümüz kediler ve köpekler için de endişeliyim. 2 yıl önce Yamaç'ı ilk eylemine götürmüştüm. İnternet sansürleri için slogan atmıştı. Ekim ayında yine gittik eyleme. Bu sefer kediler, köpekler için tüm gücümüzle destekledik eylemi. Birilerinin akılna eserse çocukların yuvalarından, canlarından olması an meselesi. Unutmamak lazım hem, gelip onların yaşam alanlarına yerleşen, rahatlarını bozan biziz. Beyfendi bu ülkede tek başına yaşamıyor. % 50, % 50 ve havyanlar, ve bitkiler ve daha niceleri de yaşıyor. Hatırlatırım.
Diyor ki İstanbul projesinden 2011 seçimlerinden önce bahsetmiştik. Sayıyor sonra boğazımıza dizilmeye çalışılan üçüncü köprü, havaalanı, bir de ganal procesi. Kendisi oldukça iddalı bir proce (Keşke bu proceyi Prof. Dr. Zihni Sinir yapsaydı). Ben de derim ki
"canım bu dediklerin öyle saçma şeyler ki, özellikle kanal projesi, biz seçim zamanı seni çok hafife aldık, bu şuursuzlukları eyleme dökeceğini bilemedik". Gerçekten kışla projesi gibi kanal projesinin de rasyonelini anlamış değilim. Ekoojik dengeyi bozacağı belli ancak bu projenin nasıl bir işlevi olacak merak ederim. Bilen varsa beni aydınlatsın.
Bir de biraz önce aklıma geldi. Her konuşmada din, Allah lafı ediyorlar. Allahın yarattığı güzellikleri yıkmak, bozmak, dengeyi altüst etmek gühan değil midir? Yine sorarım bir bilene. Sırf bu tartışılanlar değil HES'ler için de aynı şeyi söyleyebilirim. Hazır ormanlar varken onları yakıp yıkıp yenilerini dikemeye uğraşmanın ne anlamı var. Elimizde revize edilip daha verimli kullanılabilecek olanlar varken niye çevreye zarar vermek pahasına yenilerini yapıyoruz. Ağaçları neden israf ediyoruz? İsraf haram değil mi. Bir bilene yine sorarım.
Bu olay yüzünden 75 yaşındaki annem oldukça ektilenmiş durumda. Kadının tansiyonu yükseliyor, geceleri uyuyamıyor. Aslında o da herkes gibi ama tansiyon hastası olunca böyle etkileri oluyor.

Yandaş medya bu arada iyice paranoyağa bağlamış. Önce CHP diye tutturdular. CHP direnişi desteklemekle birlikte parktan uzak duruyor. Bu yetmedi marjinallerden bahsettiler. Marjinalin operasyonel tanımı önemli. Biz gençken hipster apaçi emo çıkmadan önce marjinal denen tipler vardı. Saçlarını pembeye maviye boyarlar, belli tip giyinirlerdi falan. Acaba o akımdan mı bahsediyorlar. Öylesye derim ki "tontişim, marjinallerin modası geçti. Hipster de anlaşalım".
Cankuş medyanın bir diğer yumurtası da soros ile ilgili. olayların ardında soros varmış. Gezi olayları deşifre edilmiş. Bebeğim
, biraz kendi kendini dinlemeyi bırakıp insanları dinlesen ya.

Hiç yorum yok: