Pazartesi, Haziran 03, 2013

Ayşe LIVE

Sabahtan beri Gezi parkındayım. Çöp topladım, fotoğraf çektim, direnişçilerle konuştum. Ön saflardakiler ne yazık ki oldukça travmatize olmuş durumda. Polis sonradan teşhis edemesin diye dövmelerini kapatıp bireysel özelliklerini kamufle etmeye çalışıyorlar. Bir yandan korku içindeler, diğer taraftan olayın keyfini yaşamaya çalışıyorlar.
Kızlardan bir tanesi  yanıma yaklaşıp şöyle dedi "Abla üzerimden kuş geçse bomba sanıp panikliyorum." Bir diğeri dün gece evde annesinin mutfaka çıkardığı seslerden nasıl irkildiğini anlatıyor. Sinirler gergin, autonomic sinir sistemi alarma geçmiş durumda. Bunu bir de sonrası var.
Parkta işler yolunda. Oldukça organizeler ancak her türlü yardımı bekliyorlar. Özellikle Viks merhem istiyorlar. Sanırım gazman'ın adamlarına karşı iyi bir savunma sağlıyor.
Ortam oldukça iyi. Herkes neşeli. Bu neşeye hayvanlar da ortak oluyor. Ortalıkta dolaşan köpekler, sahipleri tarafından getirilen kediler....
En küçük direnişçi maviş'le tanıştım. Ablasının çantasında seyahat ediyor. Birz korkuyla bakıyor çevreye ama okşayınca rahatlıyor.
Park genel olarak iyi durumda, sadece 1-2 yerde çiçekler zarar görmüş. Onları da yeniden dikmek için ben bazılarıyla konuştum. Gezi'yi çiçeklendireceğiz...
Park açısından en büyük sorun sigara izmaritleri. Topla topla bitmiyorlar. Tiksindim gerçekten. Sigaradan ne kadar nefret ettiğimi beni tanıyan herkes bilir.

Öncesinde istiklalde gezerken dikkatimi çekti. Gazetelerde yazanların aksine sadece 1-2 dükkan kalıcı zarar görmüş (kalıcı zarardan kastetttiğim cam kırığı). Eylemin artıklarını esnaf tinerle siliyor. sabah 10.30 gibi eylemden neredeyse eser kalmamıştı caddede. Aşağıda fotoğrafı var. Bir iki camda böyle etrafı daire içine alınmış kırıklar var. Bir insanın bunu eliyle silahsız bir şekilde yapabileceğinden şüpheliyim. Acaba kim yapmış olabilir?



Hiç yorum yok: