Salı, Şubat 23, 2010

Avlu

Kahire’nin hatta Afrika kıtasının en eski camisi. Amr ibn ül As. Eski ve restorasyondan sonra daha da güzel olmuş. Kahire’de Mısr-el kadim adı verilen ve kıpti ve ortodoks mezarlıklarıyla çevrili bir yer. Bana göre Kahire’nin en güzel yeri. Daha uzun vakit geçiremediğim için üzgünüm.

IMG_1539_2

Salı, Şubat 16, 2010

Otoportre


Fotoğraf çektirmekten hiç hoşlanmam. yüzüm hep yamuk yumuk çıkar kendimi kasmaktan. Yandaki fotoğrafın yeri farklıdır. 3-5 yıl önce fırtınalı bir yaz gecesi çektim bunu. Elektrikler kesik olduğu için ve tek başıma olduğum için yapacak birşey bulamamıştım ve "bari şimşek yıldırım falan yakalayayım" diyerek bolkona çıkmıştım. deneysel deneysel takılırken aklıma biraz oynamak geldi. Sonuç yanda.
Bu foto tamamen tesadüf eseridir hiç PS kullanılmamıştır.

Cuma, Şubat 12, 2010

Sadrazam gerçekten hamamda


Sadrazam Hamamda…


Günlerden bir gün, hamama gideceği tuttu,
Sadrazam hazretlerinin.
Bir yanında birinci veziri,bir yanında ikinci veziri,
Bir yanında üçüncü veziri.
Sonra efendime söyleyeyim,
Peşkircibaşısı, nalıncıbaşısı, sabuncubaşısı,
Velhasıl tam dört yüz kişilik kafile.

Peştemal takip girdiler hamama.
Geçtiler kurnaların başına, üçer beşer.
Sadrazam derseniz, kuruldu göbek taşına,
Yan gelip yattı.
Memleketin en ünlü tellakları ,
Sardılar dört bir yanını.
Kimi elini kaptı kimi bacağını,
Bir keseleme, sürtme faslıdır başladı.

Tamam on iki saat, on iki ünlü tellak,
İncitmeden keselediler,Hazretin mubarek vücudunu.
Oylesine kir çıktı ki sormayın,
Her biri nah parmağım gibi.
Aman efendim bu ne kiri, demeye kalmadı,
Keselerin altında eriyip gitti, koskoca sadrazam.
Bütün maiyet erkanı yerinden fırladı.
- Nittunuz Devletliyi dediler tellaklara,
Tellaklar cevap verdi:
- Biz yıkadık keseledik,
Devletlinin kirden ibaret olduğunu bilemedik.
Suç bizde değil neyleyelim,
Kir bitti Sadrazam elden gitti .

Ümit Yaşar Oğuzcan

Perşembe, Şubat 11, 2010

Ümran hamamda

Bugün az buçuk manik bir moddayım. Çağrışımlarım çok hızlı. Aslında fotoğrafın başlığını “Sadrazam Hamamda” yapmayı düşündüm birden ama birden Ümran'ın sadrazam değil sadece kuzenim olduğu aklıma geldi. Ümran ve sadrazam arasındaki tek ilişki her ikisinin de hamamda bulunmuş olması ve bu fotoğrafta Ümiran’ın hamamda görüntülenmiş olması. Bu hamam Isparta Yalvaç’ta bulunan Pisidia Antiochia antik şehrindeki MS 1.yy’dan kalma Roma hamamı. 3-4 kere gittiğim bir yer burası. Son gidişimde tesadüfen karşılaştığım ve Çocukluğu Yalvaç’ta geçmiş birisi bu hamamdan kısa süre öncesine kadar gerçekten suyun akmakta olduğunu anlattı. İlginçti. O halini görmek isterdim. Benim hamamı ilk görüşüm tahminen 1994 yılının ağustos ayı ve o zaman da su yoktu.

hamamx

“Sadrazam hamamda” ise kimin yazdığını bilmediğim bir şiir. Babam bahsederdi. hikayeye göre düzenbaz, pislik, dalavereci bir sadrazam hamama gider ve tellak kendisine kese atmaya başlar. Keseleme işleminin sonunda sadrazam ortadan kaybolur. Nedense bahsi geçen Sadrazamın Rüstem Paşa olduğuna dair bir hissiyatım var. Doğru mudur yanlış mıdır bilmiyorum. Merak eden araştırır, sonucu da bana bildirirse sevinirim. Başka işlerim var şu aralar.

Rüstem paşayla ilgili de yazacaklarım mevcut ama bu da başka zamana artık.

Çarşamba, Şubat 10, 2010

Şehnaz


Şehnaz öleli 1 yılı geçmiş hiç farkında olmadan. Hala annemle telefonda konuşurken "Şehnaz ne ediyo?" diye soruyorum bazen. Zavallının 14 buçuk yıl süren hayatı sürekli bir uyuz olma, kıllanma, sinirlenip ona buna saldırma modunda geçti.
Fotosu da tam olağan ruh halini yansıtıyor flaş sayesinde.

Pazartesi, Şubat 08, 2010

Selimiye


Edirne çok güzel mimarisi yüzünden. Son dönemlerde git gide islam mimarisinin ilgimi daha da çok çekmeye başladığını farkediyorum. İlk Mısır'da ve ardından üniversitede aldığım bir derste bunu keşfettim (o kadar da son dönem değilmiş yaw).
Bu ilgimi biraz doyurmak için yakınlarda gidilecek iki güzel yer var. Bursa ve Edirne. Edirne de Selimiyesiz düşünülemez tabi.

erotik bir fotoğraf-yeniden


pisikopati'nin isteği üzerine umarım bu sefer daha büyük boyutta Kırpık-Yamaçiko

Cuma, Şubat 05, 2010

Sansürsüz çok özel

Pisikopati’den gelen özel istek üzerine Yamaçiko ve Kırpık çok davetkar bir pozla karşınızda. 

DSCN0101

Fenerler

lambas.pg

2006 Shanghai. Bir tapınağın avlusu.

Perşembe, Şubat 04, 2010

Köprüdeki dükkan ve otoportre

IMG_4276

Prag 2007. Köprünün üzerinde daha önce muhtemelen bekçi kulübesi olarak kullanılan yerde bir dükkan. küçücük, sevimli. Sabahın erken saatlerinde tabi ki kapalı. Farkında olmadan aynı zamanda kendi portremi de çekmişim!!!

Annemin sanatsal dehası!

Annem mükemmel fotoğraflar çeker. Sağolsun sayesinde rahmetli babamla aynı karede görünmeyi başarabildiğimiz fotoğrafların sayısı oldukça sınırlıdır. Yıllarca süren çabalarımıza karşın anneme deklanşöre sadece bir parmakla basmayı öğretemedik.

Herneyse yıllar geçtikçe bu sorunun sadece parmakta bitmediğini, bir tarz olduğunu farkettim. Yık 2001. Annem ve babam uzun bir seyahatten dönüşte bana çektikleri fotoğrafları gösteriyorlar. Sıra objektife bakmış, sırıtan tanımadığım bir kadının fotoğrafına gelince annem, “Bak burada da baban ata biniyor, ben çektim” dedi. Önce anlamadım. Sonra fotoğrafın sağ alt köşesine baktım ve bir atın ayağı gerçekten orada duruyordu. Annemin çektiği fotoğraflarda çekmeyi amaçladığı şeyi gerçekten görebildiğini o gün anladım.

100_0216

Günün fotoğrafı yine annem tarafından Çin’de çekildi (2006). Bunun bir budist rahibi olduğunu öne sürmesine karşın ben hala bıyıklı amcanın dilive göğüs ucunda kalmış durumdayım, ötesine geçemiyorum.

Çarşamba, Şubat 03, 2010

Windows Live

Pazartesi Windows live’ı keşfettim. bugün de onunla denemelere devam ediyorum.  En sevdiğim yanı doğrudan blog sayfasına eklenecek şekilde fotoğraf ve yazı hazırlamaya yarayan bir işlevinin bulunması. Sevdim.

132_3237 (2)

Günün fotosu yine Tibetten. Windows live kullanarak siyah-beyaz hale getirdim. Denedim birşeyler. PS ya da Gimp kadar karmaşık değil ve o kadar çok işlevi de yok ama benim gibi birinin taleplerini karşılıyor.

reklam yapmış da oldum bu sayede.

Pazartesi, Şubat 01, 2010

Sefine-i Aşk ve “Prag Sepia’lı güzel oluyormuş”

Bugün canım hiç çalışmak istemiyor. 1 saattir bilisayarın başındayım önce gazete okudum sonra da blo blog gezinmeye başladım. izleyicim pek yok biliyorum ama yine de Esra’nın blogunu tavsiye ederim. Sefine-i aşk. Gerçekten güzel. Son postu bana küçükken beraber oynadığımız oyunları hatırlattı.

Esra’nın en eski ve en sadık okuyucularından biriyim herhalde. Geçen hafta blog alemine katıldığından bahsetti. Sevindim. Hep “yazdıklarını yayınla, heba olmasın” derdim. Bir de baktım geçen yıl “Kendin için yazıyorsun, başkası için yazmıyorsun, yayını falan boşver, keyfine bak” demeye başlamışım.

IMG_4157

Gelelim blog fotosuna. bugünün fotosu 19 mayıs 2007 Prag. Saat sabah 5-6 arası çekilmiş bir fotoğraf. Normalde sepia’lı görüntülere bayılırım. hatta karanlık odada çalışırken zamanında son banyona aynı etkisi alabilmek için kantinden aldığımız çaydan koyardık. hatta meyve çayı karıştırmak gibi dahiyane fikirlerim bile vardı. Neyse mezun oldum da beni BÜFOK’tan sürmediler. Yeni bir programı öylesine bir fotoda denerken birden sapia etkisi yarattım ve seviniverdim. İşte bu o fotoğraf. Seyfine bakınız efendim….