Perşembe, Eylül 02, 2010

Son dakika...

şu anda çalışmama acil haber geçmek için ara veriyorum. Tam karşımda bir abi oturmakta, bir yandan telefonla konuşmakta, bir yandan da dudak okunmasından kaçınmak için olsa gerek, diğer eliyle ağzını kapatıyor. Tabi en yakınındaki kişi olarak ne dediğini duyabiliyorum kabak gibi.
Abimiz anladığım kadarıyla bu propoganda referandum dlagasına fena kaptırmış bir "evet"çi. çevresindeki Hayır oyu verecek kişileri nasıl tatile gitmeye ikna ettiğini falan anlatıyor. Referandumun istanbulda belediye seçimleri gib olacağını falan ileri sürüp, "pazar günü zeytinburnunda TRE için (kasıtlı yazılmıştır kopirayt davasından kurtulmak için) evet bayrağı açacam" diyo.
Bunu niye yazıyorum
1. ilk kez çevremde açık açık evet oyu vereceğini söyleyen biri gördüm, heyecanlıyım, paylaşayım istedim.
2. Abiye rasyonelini sormamak için kendimi zor tutuyorum (Abi hacı hoca takımı gibi görünmüyor kesinlikle, belki pamuk ekolü olabilir). Bi bilen varsa açıklasın bi zahmet.

Çarşamba, Eylül 01, 2010

Melih Aşık


Rumeli hisarı, köprüaltı...

Yazı Melih Aşık'ın bugünkü köşesinden. Bir eklemeye gerek yok. Ben yanlış anlamamışım, Pamuk yanlış anlamış he he he..

Nobelli

Nobel ödüllü yazarımız Orhan Pamuk demiş ki:
- Anayasadan çok fazla anlamam, çünkü hukuki ve siyasi bir belgedir.
Oysa yapılacak değişiklikler ortaokul tahsili olan birinin anlayacağı kadar açık.
Ancak demek anlamamış ya da öyle görünmek daha işine geliyor:
Ali Sirmen, Orhan Pamuk için diyor ki:
“Yapılacak referandumda, anlamadığı anayasa konusunda vereceği oy, benim de yazgımı çizecek. Hiç değilse:
- Anayasadan çok fazla anlamam, onun için referandumda oy da kullanmayacağım demeliydi.”
O zaman da AKP’ye ayıp olurdu tabii!..
Peki, Pamuk neden mi evet verecekmiş?
Çünkü paketi “12 Eylül ile hesaplaşma belgesi” olarak değerlendiriyormuş.
Yalnızca “anlamamış” değil üstelik paketi “ters anlamış” üstat...