Merhaba, Sonunda kendi blog'umu oluşturmaya karar verebildim. Burada eşimin ve benim, zaman içerisinde çektiğimiz fotoğrafları sizlerle paylaşmanın en doğru içerik olacağını düşünüyorum. Sizlerin de yapacağınız yorumlar ile içerik daha da zenginleşecektir. Herkese şimdiden teşekkürler.(Arda) Yapılan darbe sonucu bu blog'a el konmuştur. Bundan sonra yazıları yukarıda "eş" olarak bahsedilen Ayşe yazacaktır. İçerik de Ayşe'nin o günkü ruh hali tarafından belirlenecektir. Ayşe Paşa
Cuma, Temmuz 02, 2010
OImak istediğim yer
Gidemiyorum bir yere. Falımda üç, beş, on vakte kadar gidilecek yer olarak sadece ankara çıkıyor. O da zaten günübirlik, Ankara namımda sadece ODTÜ kampüsünün görüldüğü seyahatler. Zaten şöyle bir düşününce Ankara'ya gidip de ODTÜ'ye uğramadığım iki sefer olmuş. Birincisi 5 yaşındayken, babamın yanında çalışan İsmail Abi'nin nişanı için yataklı trenle Keskin'e gidişimiz ve yolda Anıtkabir'e uğramamız (Anıtkabir'e tek gidişim odur zaten). İkincisi de evden "Hacettepe'deki kongre'ye" diye çıkıp, yine doktora'dan arkadaşım Aslı'nın evinde kahvaltı yapıp, oradan tekrar otogar'a dönerek soluğu Eğirdir'de almam.
Serbest çağrışımla yazıyorum ama çağrışımlar beni doğru yöne çıkarıyor. Çünküm zaten yazıyı yazmaya başlamadan önce fotoyu yerleştirdi, ve bir Eğirdir fotosu koymuş bulundum. Tesadüfe de bakınız hele. Bilgisayarımdaki fotolar /Usefilm dosyasında çoklukla Eğirdir fotoları bulunduğu için sampling bias olduğunu ve normality, skenwwness, kurtosis ve bilimum açılarından muhtemelen gümlediğimi eklemeden geçemeyeceğim. Bu sorunu halletmek için datanın logaritmik transformasyona tabi tutulması gerektiğini de eklemeliyim. Bu arada tezimin analizlerini yeniden yapıyorum. Bundandır ki blog yakında bir istatistik bloguna dönüşebilirdir.
Neyse konumuza dönelim. Yazın gelemeyişinden ve tatilin uzaktan bile görülememesinden dolayı. Huzurlu bir yer fotosu koyayım istedim. Eğirdir Gölü'nün adadan kıyıya doğru çekilmiş bir fotoğrafı. Güneşın batışı yaklaşmış. Hva hafif esintili ama merak etmeyin üşütmüyor.Dalgaların sesi gelmiyor çünkü göl durgun. Ama uzaklardan teknelerin motorlarının ve konuşan insanların sesleri geliyor. Bir de kulaklıktan Bob Dylan'ın "Lay lady lay"'i duyuluyor.
Safe place budur işte beahh.
Bu arada kendi çalar kendi söyler moddayım. Ne de olsa kimse okumuyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
9 yorum:
ne demek kimse okumuyor!!!!
ben hep okuyorum bi kere!!!!!!!!!!!
yazı da çok güzel resim de ama kızdırdığın için beni iltifat etmiyorum.
Efendim bu nasıl okumaktır. Aylar önce adınız ithaf edilmiş olan bir fotodan bihabersinizdir efendim.
çık çık çık
deli her okuduğumuza illa yorum yapmak şart diye bi kural mı var..alla alla
bazen okuyup geçiyorum bazen yorum yapıyorum...
valla söylerim noota cırmalatırım bize geldiğinde
kendisine yaş mama rüşveti teklif edersem akan sular durur sayın pisikopati. :)
Nootum asla böyle bir rüşveti kabul etmez (tabii ki önceden tıkabasa yaş mama ile doldurulmuş olmak kaydıyla:)))))
Çeşme'ye gidelim dedik ya be. Sana tatil gibi gelmiyor tabii orası, di mi? :)
Arda bizi Çeşme'ye götür:)
(sen şimdi futboldan anlamadığın için bu espriden de anlamazsın ama neyse:)))
Valla futbol değil de, midyeden anlarım. Olsa şöyle kuzularından... :)
Söylemesi ayıp biz yarın akşamdan itibaren adambaşı 30ar kuzu götürüyo olaceyiz:))))
Yorum Gönder