Merhaba, Sonunda kendi blog'umu oluşturmaya karar verebildim. Burada eşimin ve benim, zaman içerisinde çektiğimiz fotoğrafları sizlerle paylaşmanın en doğru içerik olacağını düşünüyorum. Sizlerin de yapacağınız yorumlar ile içerik daha da zenginleşecektir. Herkese şimdiden teşekkürler.(Arda) Yapılan darbe sonucu bu blog'a el konmuştur. Bundan sonra yazıları yukarıda "eş" olarak bahsedilen Ayşe yazacaktır. İçerik de Ayşe'nin o günkü ruh hali tarafından belirlenecektir. Ayşe Paşa
Cuma, Şubat 12, 2010
Sadrazam gerçekten hamamda
Sadrazam Hamamda…
Günlerden bir gün, hamama gideceği tuttu,
Sadrazam hazretlerinin.
Bir yanında birinci veziri,bir yanında ikinci veziri,
Bir yanında üçüncü veziri.
Sonra efendime söyleyeyim,
Peşkircibaşısı, nalıncıbaşısı, sabuncubaşısı,
Velhasıl tam dört yüz kişilik kafile.
Peştemal takip girdiler hamama.
Geçtiler kurnaların başına, üçer beşer.
Sadrazam derseniz, kuruldu göbek taşına,
Yan gelip yattı.
Memleketin en ünlü tellakları ,
Sardılar dört bir yanını.
Kimi elini kaptı kimi bacağını,
Bir keseleme, sürtme faslıdır başladı.
Tamam on iki saat, on iki ünlü tellak,
İncitmeden keselediler,Hazretin mubarek vücudunu.
Oylesine kir çıktı ki sormayın,
Her biri nah parmağım gibi.
Aman efendim bu ne kiri, demeye kalmadı,
Keselerin altında eriyip gitti, koskoca sadrazam.
Bütün maiyet erkanı yerinden fırladı.
- Nittunuz Devletliyi dediler tellaklara,
Tellaklar cevap verdi:
- Biz yıkadık keseledik,
Devletlinin kirden ibaret olduğunu bilemedik.
Suç bizde değil neyleyelim,
Kir bitti Sadrazam elden gitti .
Ümit Yaşar Oğuzcan
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder