Cuma, Şubat 12, 2010

Sadrazam gerçekten hamamda


Sadrazam Hamamda…


Günlerden bir gün, hamama gideceği tuttu,
Sadrazam hazretlerinin.
Bir yanında birinci veziri,bir yanında ikinci veziri,
Bir yanında üçüncü veziri.
Sonra efendime söyleyeyim,
Peşkircibaşısı, nalıncıbaşısı, sabuncubaşısı,
Velhasıl tam dört yüz kişilik kafile.

Peştemal takip girdiler hamama.
Geçtiler kurnaların başına, üçer beşer.
Sadrazam derseniz, kuruldu göbek taşına,
Yan gelip yattı.
Memleketin en ünlü tellakları ,
Sardılar dört bir yanını.
Kimi elini kaptı kimi bacağını,
Bir keseleme, sürtme faslıdır başladı.

Tamam on iki saat, on iki ünlü tellak,
İncitmeden keselediler,Hazretin mubarek vücudunu.
Oylesine kir çıktı ki sormayın,
Her biri nah parmağım gibi.
Aman efendim bu ne kiri, demeye kalmadı,
Keselerin altında eriyip gitti, koskoca sadrazam.
Bütün maiyet erkanı yerinden fırladı.
- Nittunuz Devletliyi dediler tellaklara,
Tellaklar cevap verdi:
- Biz yıkadık keseledik,
Devletlinin kirden ibaret olduğunu bilemedik.
Suç bizde değil neyleyelim,
Kir bitti Sadrazam elden gitti .

Ümit Yaşar Oğuzcan

Hiç yorum yok: